13 Aralık 2014 Cumartesi

Yok Artık Nolan!

Bu Yolculuğa Hazırım.


Interstellar ilk izlediğim günden beri hem aklımdan hem de dilimden düşmedi. Nolan'ın 2001'i yorumunu yapabiliriz. Belki de 2001'den sonra da görsel olarak bize evrenleri dolaştıran tek film.

Dünyada besin kaynağı bitince bir kaç araştırmacı başka galaksiler ve gezegenler bulmak için solucan deliğine girer.

Filmle ilgili bu kadar bilseniz yeter. Bence fragmanını bile izlemeyin.
Böyle bir film nasıl yazılır, nasıl yönetilir, böyle bir filmde nasıl oyunculuk yapılır? Böyle soruları soruyorsunuz kendinize.
IMAX'te izledim ve sinemada yaşadığım en gerçekçi deneyimdi. Kendimi uzayda mekiğin içinde hissettim. Solucan deliğinden geçerlerken ben de oradaydım. Bu duyguyu yaşatabilen bir film olacaksa o filmi de Christopher Nolan yapar. Zaten Prestige, Inception, Dark Knight üçlemesiyle bize ne kadar iyi bir yazar ve yönetmen olduğunu kanıtlayan Nolan'ın bu filmi dünyalara sığmadı. Hemen gidip sinemada izleyin.

-- SPOILER --

Film ilerledikçe bu nereye varacak diyorsunuz. Ara verildiğinde telefonumun not bölümüne sonuyla ilgili tahminimi yazdım ve film bitince de yanımdaki arkadaşıma gösterdim. Eğer biraz IMDb'ye bakarsanız ve fragmanları izlerseniz filmin sonunu çıkartabilirsiniz. Ama sonunu tahmin etmem filmden aldığım zevki hiç azaltmadı. Sonundaki doruk noktası zamanın 5. boyut olarak gösterilmesi daha önce filmlerde hiç görmediğimiz bir şeydi ve aklımdan da kolay kolay çıkmayacak.

Sırada...
TUSK

Bugünlük bu kadar.